Bugün yenilikçi, yüksek katma değerli, teknolojik iş fikirleri içeren girişimlere, “Teknogirişim”, bu çabayı gösteren girişimcilere de “Teknogirişimci” diyebiliriz. Teknolojik girişimler, diğer girişimcilik türlerinden hızlı büyüme potansiyeli ve global pazara açılma kapasiteleri ile ayrılmaktadır.
Ülkemizde girişimcilik üzerine yapılan araştırmalar insanımızın ve kültürümüzün girişimci kişiliğe yatkın olduğunu göstermektedir. Türk insanı yenilikleri merak etmekte, fırsatların peşine düşmekte, cesaretle risk almaktadır. Farklı şehirlerimizde yapılan bir uluslararası araştırma insanımızın yaklaşık üçte birinin girişimci olmak ve bir gün girişimcilik hayallerini gerçekleştirmek istediğini, yaklaşık %10’unun ise bu hedefi gerçekleştirdiğini göstermektedir.
Bugün artık girişimcilik dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir ekonomik kavramdır ve özellikle gençler arasında giderek daha yaygın bir kariye seçeneği haline gelmektedir. Türkiye sahip olduğu büyük nüfusu, bu nüfus içindeki yüksek genç oranı, dinamik ekonomisi ve büyüme potansiyeli ile bölgesinde ve dünyada önemli bir girişimcilik ekosistemi olmaya doğru ilerlemektedir.
Girişimcilikte sayıların artması, daha çok genç insanın bu yolu bir kariyer olarak seçmesi ekonomik gelişmemiz için önemli bir gelişme ve biz bu gelişmeyi somut bir şekilde yaşıyoruz. Ancak bu gelişmenin sürdürülebilir olması için girişimlerin yüksek katma değer oluşturması, hızlı büyüme ve ölçeklenme kapasitesi içermesi ve küresel pazarlara açılmaya uygun olması gerekmektedir.
Bugün yenilikçi, yüksek katma değerli, teknolojik iş fikirleri içeren girişimler “teknogirişim” ve bu çabayı gösteren girişimcilere de “teknogirişimci” diyoruz. Teknolojik girişimler, diğer girişimcilik örneklerinden özellikle yüksek ve hızlı büyüme potansiyeli ve global pazara açılma kapasiteleri ile ayrılmaktadır. Bu iki açıdan çok başarılı olan teknoloji girişimcileri bugün dünyada “unicorn” olarak tanımlanan, hepimizin hayatına girmeye başaran Uber, Skype, Google, Amazon gibi teknolojinin dev şirketlerini kurmuşlar, bilinen ekonominin tanımlarını, sınırlarını değiştirmektedirler. Ülkemiz girişimcilik ekosisteminin de amacı global başarılara ulaşmış “unicorn” girişimlere sahip olmaktır.
Teknogirişimcileri diğer girişimcilerden ayıran sadece büyüme hızları ve global olma potansiyelleri değildir. Teknogirişimcilik iki ayrı çabanın çarpımının sonucu olan bir üst girişimcilik türü, bir anlamda klasik girişimciliğin karesidir. Teknolojik girişimciler bir tarafta teknolojik fikri geliştirmek için araştırma ve geliştirme yaparken diğer yanda girişimci olarak finansal sürdürülebilirliği olan bir işletme kurmak zorundadırlar. Her ikisinde başarılı olmak zordur. Tarihte teknolojik ya da yenilikçi fikirlerin sahipleri ile bu fikirlerle dev şirketleri kuranların aynı kişiler olmadıkları çok örnek vardır.
Bugün ülkemizde teknogirişimcilerin sayısı çeşitli tahminlere göre her yıl 800-1000 arasında artmaktadır. Bu artışı sağlayan temel itici güç TÜBİTAK ve KOSGEB tarafından verilen hibe ya da geri ödemeli teknoloji destekleridir. Bu destek programları sayesinde ülkemizin her köşesinde yeni teknolojilerle ilgilenenler, kendi girişimlerini kuracak kaynaklara ulaşma şansına sahip olmaktadır. Ancak teknik bir kişinin, teknolojik bir fikri olması ve bu fikrini gerçekleştirecek kaynağa ulaşması başarılı bir teknogirişim kurulmasını garanti etmemektedir. Her yıl destek programları sonucunda sürdürülebilir teknogirişimler olarak kalıcı hale gelen firma sayılarımız oldukça azdır.
Bugün ülkemizde giderek yaygınlaşan kamu destek fonlarının en büyük sorunu teknolojik girişimciliği değil, girişimcilik yönü sorunlu AR-GE çalışmalarını desteklemeye kaymasıdır. Elbette her türlü teknolojik faaliyet ülkemize faydalıdır ancak teknolojik desteklerin toplumda sürdürülebilir olması, inovasyon ve teknoloji kültürüne dönüşmesi için teknolojik girişimciliğe ve onların yazacağı başarı hikayelerine ihtiyaç vardır.
Öyleyse başarılı bir teknoloji teknogirişimci kimdir?
“Teknogirişimci, teknolojik bir fikri olan, teknolojik fikrin çözüm sunduğu problemi fırsat olarak gören, bu fikrin gerçekleşmesi ve bir ürüne dönüşmesini sağlayacak bilgi, malzeme ve mali kaynakları bir araya getirmeyi başaran, ARGE proje dönemini verimli yönetebilen, sonuçta elde ettiği teknolojik ürünü etkili bir pazarlama çabası ile ideal müşteri gruplarına ulaştıran, ürettiği yüksek katma değer ile iş hacmini hızla büyütmeyi hedefleyen kişidir.”