Blog

  • Kut'ül Amare Zaferi oratoryo gösterisiyle kutlandı

    Kut'ül Amare Zaferi oratoryo gösterisiyle kutlandı

    Kahramankazan Kaymakamlığı ve Kahramankazan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Kut’ül Amare Zaferi Kutlama Programı’na Kahramankazan Kaymakamı Abdullah Selim Parlar, Kahramankazan Belediye Başkan Yardımcısı Ali İhsan Baykurt, Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Onurkan Gülderen, Kahramankazan İlçe Emniyet Müdürü Erol Yavuz, Kahramankazan İlçe Milli Eğitim Müdürü Kemal Yıldırım, ilçe protokolü, okul müdürleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

     

     

     

    KUT’ÜL AMARE ZAFERİ ÖĞRENCİLER TARAFINDAN CANLANDIRILDI

     

     

    Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı yıllarında Çanakkale Zaferi’nin ardından kazandığı büyük savaşlardan bir tanesi olan Kut’ül Amare Zaferi, 109. yıl dönümünde Şahin Ortaokulu öğrencilerinin düzenlediği programla kutlandı. Program saygı duruşu, İstiklal Marşı okunması ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Açılış konuşmaları ile devam eden kutlama programında Şahin Ortaokulu öğrencileri “Bir Destandır Kut’ül Amare” isimli oratoryo gösterisi sergiledi. Halil Kut Paşa’nın İngiliz askerlerine karşı aldığı zaferi tarih dersi konseptinde izleyicilere anlatan öğrenciler, döneme ait unutulmaz olayları sahnede sergiledikleri performansla canlandırdılar. Seyircilerin zaman zaman duygusal anlar yaşadığı oratoryo gösterisine öğrencilerden oluşan müzik korosu da eşlik etti. Eledim Eledim Höllük Eledim, Plevne Marşı eserlerini ve Salâvat-ı Şerifler okuyan müzik korosu, oratoryo gösterisindeki duygu dolu sahneleri seyirciye yansıtmayı başardı.

     

     

     

    Alkışlarla birlikte sona eren oratoryo gösterisi sonrasında protokol üyeleri, öğrencilerin hazırladığı resim sergisini gezdi. Kut’ül Amare Zaferi ve tüm aziz şehitlerin adına dağıtılan ikramların ardından program sona erdi.

     

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Salone del Mobile Milano 2025'te Bir Türk İmzası

    Salone del Mobile Milano 2025'te Bir Türk İmzası

    1961 yılından bu yana düzenlenen ve her yıl dünyanın dört bir yanından tasarım profesyonellerini, mimarları ve yaratıcı markaları bir araya getiren Salone del Mobile Milano, küresel mobilya ve iç mekan tasarımı sahnesinde sektör için önemli bir yer tutuyor. 2025 yılında da 190’dan fazla ülkeden binlerce ziyaretçiyi ağırlayan fuar, aynı zamanda 38 ülkeden 2000’in üzerinde markaya ev sahipliği yapıyor. Uluslararası tasarım dünyası tarafından büyük bir ilgiyle takip edilen Salone del Mobile Milano’da Türkiye’yi ise ByKepi temsil ediyor. 2022 yılından bu yana düzenli olarak katılım sağlayan ByKepi, bu yıl da fuarın en seçkin salonlarından birinde yer alarak sektördeki güçlü pozisyonunu bir kez daha perçinledi. Ziyaretçilerden yoğun ilgi gören marka, 2025 edisyonunda modern lüksün yeni simgesi haline gelen Legacy is Black koleksiyonunu da ilk kez Milano’da sergiledi.

     Milano’da Türk Zanaatkarlığına Vurgu… 

     2022 yılından bu yana Salone del Mobile Milano’da düzenli olarak yer alan ByKepi, bu yılki fuarda “Legacy is Black” adını taşıyan yeni koleksiyonunu ilk kez sektör profesyonellerinin ve tasarım dünyasının beğenisine sundu. Art Deco etkileri taşıyan bu koleksiyon, yüksek parlaklıktaki piano black lake yüzeyler, titiz el işçiliği ve zamansız tasarımlarıyla ByKepi’nin sofistike ve karakter sahibi marka dilini yansıtıyor. Modern detaylarla harmanlanan tasarımlar, markanın özgün estetik anlayışını global ölçekte yansıtırken, Türk zanaatkârlığının titiz işçiliğini ve kültürel mirasını da taşıyor.

     

    Fuarda ayrıca, ByKepi’nin yaratıcı iş birliklerine de yer verildi. İtalyan tasarımcı Maurizio Manzoni’nin marka için özel olarak tasarladığı yeni koleksiyondan 6 seçkin ürün sergilenirken, Türk tasarımcı Leyla Uluhanlı’nın özgün çizgilerini yansıtan tasarımlar da fuar ziyaretçileriyle buluştu. 30 yılı aşkın deneyimi ile kişiye özel mobilya ve dekorasyon hizmeti sunarak sektöründe özgün bir yer edinen ve 4 yıldır aralıksız olarak Milano’daki varlığını istikrarlı şekilde sürdüren ByKepi, lokal üretim gücünü ve el işçiliğini küresel tasarım diliyle buluşturarak, Türkiye merkezli bir markanın dünya sahnesinde nasıl kalıcı bir yer edinebileceğinin en etkileyici örneklerinden birini sundu. 

     

    “ByKepi, Küresel Tasarım Ekosistemin Bir Parçası”

     Salone del Mobile Milano ile uluslararası tasarım dünyasındaki lider Türk markası konumunu bir kez daha teyit eden ByKepi’nin kurucusu Mustafa Kepi, fuara dair değerlendirmelerde bulunarak; “Salone del Mobile, yalnızca bir fuar değil, aynı zamanda küresel tasarım dilinin şekillendiği bir merkez. Her yıl bu platformda yer almak, markamızın hem tasarım yaklaşımını hem de Türk zanaatkârlığının ustalığını uluslararası sahnede anlatmak için büyük bir fırsat. Bu yıl ‘Legacy is Black’ koleksiyonumuzla hem çağdaş estetik anlayışımızı hem de üretimdeki detaycılığımızı en rafine haliyle sunma şansı yakaladık. Aldığımız geri bildirimler, ByKepi’nin artık sadece Türkiye’yi temsil eden bir marka değil, aynı zamanda küresel tasarım ekosisteminin doğal bir parçası haline geldiğini gösteriyor. Bu bizim için büyük bir gurur. Milano’da, kendi çizgimizi koruyarak dünya markalarıyla aynı zeminde buluşmak, sürdürülebilir ve etkileyici bir tasarım vizyonunun mümkün olduğunu kanıtlıyor.” dedi.

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Osmanlı başkentleri Osmangazi'de buluştu

    Osmanlı başkentleri Osmangazi'de buluştu

    Osmangazi Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Osmanlı Başkentleri Osmangazi’de Buluşuyor” adlı programda, Osmanlı Devleti’nin temellerinin atıldığı iki önemli şehir olan Bursa ve Bilecik arasındaki tarihi dostluk bağları kuvvetlendirildi.

     

    Osmangazi Belediyesi, Bilecik Belediyesi, Bursa Bilecikliler Derneği ve Osmangazi Kent Konseyi işbirliğinde düzenlenen “Osmanlı Başkentleri Osmangazi’de Buluşuyor” programı, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde gerçekleşti. Programa, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, Bursa Büyükşehir Başkanvekili Zafer Milli, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bilecik İl Başkanı Ali Özdemir, Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Mutlu Çınar, Bursa Bilecikliler Derneği Başkanı Erdoğan Mısırlı, siyasi partilerin temsilcileri, meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

     

    “Bursa ve Bilecik’in tarihsel yolculuğuna şahitlik ediyoruz”

     

    Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, program öncesinde Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı ve protokol üyelerine, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’ni gezdirdi. Başkan Aydın, dünyanın tam panoramik en büyük müzesinin sanatsal ve teknik özellikleri hakkında protokol üyelerine bilgiler verdi. Başkan Aydın, daha sonra programın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış olan Bursa ve Bilecik’in tarihsel yolculuğuna bir kez daha şahitlik ettiklerini ifade eden Başkan Aydın, “Bu yıl, Bursa’nın fethinin 699’uncu yıldönümünü kutladık. Osmangazi Belediyesi olarak 20 yıldır Bursa’nın fethi kutlamaları kapsamında Osman Gazi’yi Anma ve Bursa’nın Fetih Günü Etkinlikleri’ni düzenliyoruz. Sempozyum, fetih yürüyüşü, köy düğünü, rahvan at koşusu ve uluslararası tarihi kent koşusu gibi birbirinden özel etkinlikler ile Nisan ayı boyunca fetih coşkusunu tüm kente yayıyoruz” dedi.

     

    “Ülkemizin barış, hoşgörü ve adalet içerisinde yönetilmesi için çaba sarf ediyoruz”

     

    Bursa’nın 23 yıl süren bir kuşatma sonunda kan dökülmeden fethedildiğini hatırlatan Başkan Aydın, “Atalarımız yurt edindikleri bu toprakları, adalet, barış ve hoşgörü ile yönetmiş. Bizler de bugün aynı şekilde, ülkemizin ve Bursa’mızın barış, hoşgörü ve adalet içerisinde yönetilmesi için çaba sarf ediyoruz. Bursa’nın fethi kadar kurtuluşu da çok önemli. 11 Eylül 1922’de Bursa’nın düşman işgalinden kurtulmasını sağlayan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, Şükrü Naili Paşa’yı, Keles Kıranışıklar Köyü’nden Saadettin Efe’yi, Harmancık’tan Canım Efe’yi ve tüm dağ müfrezesini de sevgi saygı ve rahmet ile anıyoruz. Bu güzel etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese de ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu.

     

    “Bilecik’te doğan kıvılcım Bursa’da büyüdü”

     

    Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı da yaptığı konuşmada, Bilecik ve Bursa’nın tarih boyunca kaderleri birbirine bağlanmış, iki kadim şehir olduğunu ifade etti. Bilecik’in büyük bir medeniyetin ilk adımı olduğunu kaydeden Subaşı, “Osman Gazi’nin cesareti, Şeyh Edebali’nin bilgeliğiyle yoğurulan bu topraklar, bir devletin değil; aynı zamanda bir inancın, bir anlayışın, bir yaşam biçiminin de temelini attı. Kısa süre sonra bu yürüyüşün bayrağı Bursa’ya geçti. Bursa, Osmanlı Devleti’nin başkenti olarak yalnızca yönetim merkezi değil, aynı zamanda mimarisiyle, kültürüyle, ticaretiyle ve ilim irfan ocaklarıyla bir uygarlığın simgesi haline geldi. Bilecik’te doğan kıvılcım, Bursa’da büyüdü. Anadolu’dan Rumeli’ye uzanan büyük bir çınara dönüştü. Bu iki şehir yüzyıllar boyunca sadece Osmanlı Devleti’nin değil, insanların ortak değerlerini de taşıdı. Hoşgörü, üretim, ilim ve adalet; işte bu miras hepimize yol gösteren bir pusula oldu” dedi.

     

    “Yerelden yükselen dayanışma, ülkemizin geleceğini aydınlatacak en büyük ışıktır”

     

    Tarih yalnızca geçmişte yaşananlar değildir, aynı zamanda geleceğe de duyulan sorumluluktur diyerek sözlerini sürdüren Subaşı, “Bu nedenle Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan Cumhuriyetimiz, bu kadim mirası halk iradesi ile taçlandırarak yeni bir sayfa açtı. Milletimiz adına medeniyet seviyesini aşacak yeni bir anlayış belirledi. Bizler de bu yeni tarihsel sorumluluğumuzu demokrasiyle, toplumsal eşitlikle, çevre duyarlılığıyla, eğitimle ve sanatla bütünleştiriyoruz. Daha yaşanabilir, daha adil şehirler kurmanın da mücadelesini veriyoruz. Bu buluşmanın en kıymetli yönü, iki şehir arasında geçmişten bu güne uzanan köprünün, aynı zamanda geleceğe de umutla bakan bir işbirliğine dönüşmesidir. Biz bu birlikteliği ortak projelere ve ortak çözümlere dönüştürmeyi çok önemsiyoruz. Çünkü inanıyoruz ki yerelden yükselen dayanışma, ülkemizin geleceğini aydınlatacak en büyük ışıktır. Bu güzel organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

     

    Bursa Bilecikliler Derneği Başkanı Erdoğan Mısırlı ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bilecik ve Bursa, sadece komşu şehirler değil; aynı zamanda köklü bir tarihin, ortak kültürün ve güçlü bağların temsilcileridir. Osmanlı’nın doğduğu topraklardan, imparatorluğun ilk başkentine uzanan bu yolculuk bizleri birbirimize daha da yakınlaştırıyor. Ecdadımızın mirasını yaşatmak, kültürel ve ekonomik işbirliğimizi arttırmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bugünkü buluşmamız sadece bir dostluk buluşması değil, aynı zamanda geleceğe dönük bir birliktelik mesajıdır. Bilecik ve Bursa’nın dostluğu daim olsun, birliğimiz ve beraberliğimiz her zaman güçlü olsun.”

     

    Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Mutlu Çınar da, Bursa’nın fethinin 700’üncü yıldönümü kutlamaları için hazırlıklara başladıkları bir dönemde, bu etkinliğe ev sahipliği yapıyor olmaktan dolayı mutluluk duyduklarını söyledi.

     

    Konuşmaların ardından program, Türk Sanat Müziği konseri ile devam etti. Koro tarafından söylenen birbirinden güzel şarkılar eşliğinde gerçekleşen yöresel dans gösterileri de geceye renk kattı.

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 21. Akbank Kısa Film Festivali yarışma bölümü sonuçları açıklandı

    21. Akbank Kısa Film Festivali yarışma bölümü sonuçları açıklandı

    21 yıldır sinema sektöründe yeni sinemacılara destek vermeyi amaçlayan Akbank Kısa Film Festivali, bu yıl da kısa filmlerin büyülü dünyasını sinemaseverlerle buluşturdu. 17-27 Mart tarihleri arasında düzenlenen festival, kısa filmlerin üretimini teşvik etmeyi ve sinema sanatına yeni yetenekler kazandırmayı amaçlayan misyonunu başarıyla sürdürdü. Festival kapsamında düzenlenen yarışma bölümlerinde ödüller de sahiplerini buldu.

    Bu yıl 73 ülkeden toplam 2.346 kısa filmin başvurduğu festivalde, ulusal ve uluslararası kategorilerde yarışan filmler sektörün önemli isimlerinden oluşan jüri üyeleri tarafından değerlendirildi. Bu değerlendirmeler sonucunda, Ulusal Yarışma, Uluslararası Yarışma, Genç Bakışlar ve Forum Senaryo Yarışması kategorilerinde ödüller sahiplerini buldu.

    ÖDÜLLERİ KAZANAN EN İYİ KISA FİLMLER VE PROJELER

    21. Akbank Kısa Film Festivali kapsamında düzenlenen yarışma bölümlerinde Ulusal Yarışma En İyi Kısa Film ÖdülüCansu Baydar’ın yönetmenliğini yaptığı Neredeyse Kesinlikle Yanlış adlı filme verildi. Aynı kategoride, Cem Demirer’in yönettiği Noksan ve Mahsum Taşkın’ın yönettiği Garan filmleri Mansiyon Ödülü’ne layık görüldü.

    Uluslararası Yarışma En İyi Kısa Film Ödülü, Samir Karahoda’nın yönetmenliğini yaptığı On the Way (Yolda) adlı filme verildi. Bu kategoride Mansiyon Ödülü’nü ise Hadi Babaeifar’ın yönettiği Sheep (Koyun) adlı film kazandı.

    Genç Bakışlar En İyi Kısa Film ÖdülüAda Arıstak’ın yönetmenliğini yaptığı Kimlik adlı filme verildi. Bu kategoride Mansiyon Ödülleri ise Ömer Nusret Tanır’ın yönettiği Kutsal Cumartesİ ve Ulaş Çetin Köreken’in yönettiği Ballı Süt filmlerine takdim edildi.

    Forum Senaryo Yarışması En İyi Senaryo ÖdülüYağmur Mısırlıoğlu ve Can Pekdemir’in yazdığı Elma, Armut, Ters Üçgen adlı projeye verildi. Mansiyon Ödülü ise Kasım Ördek’in kaleme aldığı Salyangozları Kim Öldürdüadlı senaryoya layık görüldü.

    Festivalin bu yılki özel temaları ve zengin içeriği, kısa filmlerin sinema dünyasında üstlendiği öncü rolü bir kez daha vurguladı. İstanbul’un iki yakasında gerçekleştirilen gösterimlerin yanı sıra çevrimiçi platformda da tüm Türkiye’den izlenebilen festival, sinemanın birleştirici gücünü geniş kitlelere ulaştırmayı başardı.

    21. Akbank Kısa Film Festivali’nin bu yılki özel konukları arasında, uluslararası arenada tanınan yönetmenler ve sinema profesyonelleri yer aldı. Festival, kısa filmlerin yanı sıra atölyeler, söyleşiler ve özel gösterimlerle de sinemaseverlere ilham verici bir deneyim sundu.

     

    21. AKBANK KISA FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ

     

    ULUSAL YARIŞMA ÖDÜLLERİ

    En İyi Kısa Film Ödülü: Neredeyse Kesinlikle Yanlış – Cansu Baydar   

    Mansiyon: Noksan – Cem Demirer  

    Mansiyon: Garan – Mahsum Taşkın  

    ULUSLARARASI YARIŞMA ÖDÜLLERİ

    En İyi Kısa Film Ödülü: On the Way – Samir Karahoda  

    Mansiyon: Sheep – Hadi Babaeifar   

    GENÇ BAKIŞLAR ÖDÜLLERİ

    En İyi Kısa Film Ödülü: Kimlik – Ada Arıstak  

    Mansiyon: Kutsal Cumartesi – Ömer Nusret Tanır  

    Mansiyon: Ballı Süt – Ulaş Çetin Köreken   

    FORUM SENARYO YARIŞMASI ÖDÜLLERİ

    En İyi Senaryo Ödülü: Elma, Armut, Ters Üçgen – Yağmur Mısırlıoğlu, Can Pekdemir  

    Mansiyon: Salyangozları Kim Öldürdü? – Kasım Ördek  

     

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Doğumunun 101. yılında Bahaeddin Ögel paneli, Zeytinburnu Kültür Sanat'ta gerçekleştirildi!

    Doğumunun 101. yılında Bahaeddin Ögel paneli, Zeytinburnu Kültür Sanat'ta gerçekleştirildi!

    Türk kültür tarihi için önemli bir isim olan Bahaeddin Ögel, doğumunun 101. yılında Zeytinburnu Kültür Sanat’ta anıldı. 22 Nisan Salı akşamı saat 19.30’da başlayan panelin moderatörlüğünü Prof. Dr. Ahmet Taşağıl üstlenirken Prof. Dr. Abdulkadir Yuvalı ve Prof. Dr. Üçler Bulduk konuşmacı olarak panele katkıda bulundu.

     

    Türk kültür tarihçiliğinin öne çıkan isimlerinden Bahaeddin Ögel, doğumunun 101. yılında Zeytinburnu Kültür Sanat’ta düzenlenen bir panelle anıldı. Panelde Bahaeddin Ögel’in yaşamı, kişilik özellikleri ve çalışmaları ele alındı. Ögel’in öğrencisi olan ve onu yakından tanıyan iki akademisyen Prof. Dr. Abdulkadir Yuvalı ve Prof. Dr. Üçler Bulduk panelde konuşmacı olarak yer aldı.

     

    “Beni Dede Korkut’a Bahaeddin Ögel yönlendirdi.”

    Prof. Dr. Üçler Bulduk, Bahaeddin Ögel’le olan hoca-öğrenci ilişkisinden söz etti:

    “Bahaeddin Ögel’le lisans öğrenciliğinden başlayan bir münasebetim vardı. Eskiden beri onu takip ediyordum. Bitirme tezimi de ondan aldım. Beni Dede Korkut’a yönlendiren ilk hoca Bahaeddin Ögel’dir. ‘Dede Korkut’ta Din’ konulu bir tezi bana verdi. Bu olay Dede Korkut’a yönelişimin başlangıcı oldu.”

     

    “Bahaeddin Ögel, aileye çok önem verirdi.”

    Prof. Dr. Abdulkadir Yuvalı, Bahaeddin Ögel’in aile kavramını önemsediğini ifade etti:

    “Hocamız aileye önem verirdi. Türk kültüründe aile bireylerinin her birinin görevi, sorumluluğu vardır. Saat gibi işler. Bir obada kaç aile varsa ailelerin de o oba içinde görevleri vardır. Her obanın da boy içinde görevleri, sorumlulukları olur. Bir milletin içinde kaç boy varsa onların da ayrı ayrı görevleri vardır.”

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yarı tanrı Percy Jackson, yepyeni serüveniyle geri dönmeye hazırlanıyor!

    Yarı tanrı Percy Jackson, yepyeni serüveniyle geri dönmeye hazırlanıyor!

    Yeraltındaki düşmanlarının sayısı giderek artarken, yarı tanrı olduğunu öğrenip gerçek kimliğini keşfetmeye çalışan Percy Jackson; tehlikeden tehlikeye atılarak büyük bir savaşı engellemeye çalıştığı nefes kesici bir serüvene atılıyor. Aralık 2025’te yalnızca Disney+’ta izleyiciyle buluşacak bu yeni maceranın devamının da geleceği şimdiden müjdelendi.

     

    Dizinin 3’üncü sezonu, Rick Riordan’ın çoksatan serisinin üçüncü kitabı ‘The Titan’s Curse’ten uyarlanacak. Disney Branded Television Başkanı Ayo Davis, müjdeli haberi “Percy Jackson and the Olympians, yayınlanmaya başladığı andan itibaren dizinin her yaştan izleyicinin ilgisini çektiği açıktı. İkinci sezonun Aralık 2025’te yayınlanmaya başlayacak olmasıyla birlikte, Percy’nin yolculuğunun üçüncü sezonla devam edeceğini duyurmaktan heyecan duyuyoruz. İnanılmaz oyuncu kadromuza ve yaratıcı ekibimize, 20th Television’daki ortaklarımıza ve Rick Riordan’ın dünyasını böylesine derinlik ve hayal gücüyle hayata geçirmeye devam eden vizyon sahibi ve yetenekli yapımcılarımıza çok teşekkür ederiz.” sözleriyle paylaşırken, Rick Riordan ise Artemis Avcıları ve Nico di Angelo gibi serinin takipçilerinin favori karakterlerini ilk kez ekrana taşıyacaklarını duyurdu. 

     

    Nielsen’ın yaptığı araştırmaya göre ilk sezonu, yayınlandığı dönemin en çok izlenen 5 dizisi arasında gösterilen ‘Percy Jackson and the Olympians’, sadece Disney+’ta izleyicilerle buluşmaya devam edecek. 

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Borusan Sanat, mayıs ayındaki keyif dolu konserlerle 2024/25 sezonunu kapatıyor

    Borusan Sanat, mayıs ayındaki keyif dolu konserlerle 2024/25 sezonunu kapatıyor

    Borusan Quartet, sezonunun son konserinde, 7 Mayıs 2025 Çarşamba akşamı saat 20.00’de Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda dinleyicilerle buluşuyor. Topluluk, 20. yüzyıl dönümünün müziğine ve ses–algı dünyasına eşsiz katkısı olan Claude Debussy’nin yaylı çalgılar dörtlüsü için yazdığı tek eser Sol minör Yaylı Çalgılar Dörtlüsü’nü çalarken, konserin ikinci yarısında Alfred Hitchcock ile olan çalışmalarıyla tanınan Bernard Herrmann’ın 1967 tarihli “Tatil Hatıraları” başlıklı Klarinetli Beşlisi’ne yer veriyor. Konserin solisti, 20 yılı aşkın süredir solo ve oda müziği performanslarının yanı sıra sanat yönetmenliğiyle de öne çıkan İsviçreli klarnet virtüözü ve doğaçlama ustası Reto Bieri olacak. Patricia Kopatchinskaja ile yarattığı “à la DAVOS FESTIVAL” konseptiyle klasik müzik sahnesine şiirsel bir bakış kazandıran Bieri’nin yorumu bu özel geceye farklı bir soluk getirecek.

    YANSIMALAR
    7 Mayıs 2025 Çarşamba, 20.00
    Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası

    BORUSAN QUARTET

    RETO BIERI klarnet

     

    AYDIN BÜKE & ALİ PINAR ile konser öncesi söyleşi

    19.00-19.30, Üst Kat / Süreyya Operası

     

    DEBUSSY Yaylı Dörtlü, Sol minör, op.10

    HERRMANN Klarnetli Beşli “Souvenirs du Voyage”

     

    Cazın en dinamik gruplarından KUHN FU, Borusan Müzik Evi’ni fethediyor

     

    Süddeutsche Zeitung tarafından “KUHN FU, savaşçı isminin hakkını veriyor. Sahneye muazzam bir enerji getiren bu çokkültürlü caz topluluğu, aynı zamanda müzikteki harika birlikteliğin de bir göstergesi.” olarak tanımlanan grup, 9 Mayıs 2025 Cuma akşamı saat 21.00’de, Borusan Müzik Evi’nde dinleyicilere dinamik bir konser sunmaya hazırlanıyor. Gitarist ve besteci Christian Kühn önderliğinde “Jazz Rock Psychedelia”sının sınırlarını zorlayan topluluk, Zappa’dan kabare esintileri alıp sörf melodilerini metal riff’lerle harmanladığı doğaçlama performanslarıyla cazın savaşçı ruhunu sahneye taşıyacak.  

     

    KUHN FU

    9 Mayıs 2025 Cuma, 21.00

    Borusan Müzik Evi

     

    CHRISTIAN KÜHN gitar, beste

    SOFIA SALVO bariton saksafon

    ZIV TAUBENFELD bas klarnet

    ESAT EKİNCİOĞLU kontrbas

    GEORGE HADOW vurmalı sazlar

     

     

    Nova Muzak #40 konseri, dinleyicileri çizginin ötesine taşıyor

     

    Borusan Müzik Evi, Kod Müzik işbirliğiyle gerçekleştirdiği Nova Muzak serisinin 40. buluşmasında, 10 Mayıs’ta, deneysel müziğin sınırlarını zorlayan iki çarpıcı ismi, Rafael Toral ve hackedepicciotto’yu müzikseverlerle bir araya getiriyor. Portekizli yapımcı, besteci ve icracı Rafael Toral, avangart-rock, elektronik, serbest caz ve modüler synthesizer doğaçlaması gibi birçok deneysel müzik tarzında faaliyetlerinin önde gelen isimlerinden biri olarak biliniyor. The Wire dergisi tarafından yılın en iyi albümleri arasında ikinci sırada gösterilen “Spectral Evolution”ı bu konserde dinleyicilerle buluşturuyor. Gecenin diğer konuğu ise Fatih Akın’ın “İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek” belgeselinin anlatıcısı Alexander Hacke ile görsel sanatçı Daniel de Picciotto’nun 2001’de başlattığı multimedya projesi hackedepicciotto. Canlı performanslarında kükreyen, titreşen ve izleyicilerini sarsan, ama aynı zamanda çok mutlu eden varoluşçu ve akustik ses manzaraları yaratan ikili, 40. Nova Muzak buluşmasında izleyicileri alışılmışın ötesinde bir deneyime davet ediyor.

     

    NOVA MUZAK #40

    RAFAEL TORAL

    HACKEDEPICCIOTTO
     
    10 Mayıs 2025 Cumartesi, 21.00

    Borusan Müzik Evi

    Rafael Toral, 21.00

    hackedepicciotto, 22.20

     

     

    Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’ndan etkileyici bir sezon kapanışı 

    Carlo Tenan yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), 15 Mayıs 2025 tarihinde 2024/25 sezonunun kapanış konseri “Yüzyılın Yankıları” ile müzikseverlerle bir araya geliyor. BİFO, henüz 17 yaşındayken Viyana Filarmoni Orkestrası eşliğinde Musikverein’daki ilk performansında dikkatleri üzerine çeken ve birçok prestijli toplulukla konserler veren keman virtüözü Ziyu He’yi ağırlayacak. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, bu konserde Wagnere, Mahler, Walton ve Britten eserleriyle coşkudan lirizme, kahramanlıktan hüzne uzanan etkileyici bir program sunuyor.

     

     

    YÜZYILIN YANKILARI
     15 Mayıs 2025 Perşembe, 20.00

    Zorlu PSM Turkcell Sahnesi

     

    BORUSAN İSTANBUL FİLARMONİ ORKESTRASI

    CARLO TENAN şef

    ZIYU HE keman

     

    ALİ PINAR & SİBİL ARSENYAN ile konser öncesi söyleşi

    19.00-19.30, Meydan Fuaye / Zorlu PSM

     

    WALTON Johannesburg Festival Uvertürü

    BRITTEN Keman Konçertosu, Re minör, op.15

    WAGNER Tannhäuser Uvertürü WWV 70

    MAHLER Senfoni no.10, Fa diyez Majör, I. Adagio

     

     

    borusansanat.tv’de dopdolu mayıs programı

     

    Mayıs ayında borusansanat.tv, sahnelerin coşkusunu parmaklarınızın ucuna taşıyor. Sanatseverler borusansanat.tv’ye mobil cihazlarından da kolaylıkla ulaşıp yayında olan konser yayınını istedikleri yerde izleyebiliyorlar.

     

    MIKE CASEY

    MIKE CASEY saksofon

    ADAM ZAGÓRSKI davul

    SÉBASTIEN BELIAH bas

    Yayın tarihi: 10 Mayıs 2025, 20.00

     

    Borusan Müzik Evi’nde cazın yükselen üç yıldızı, saksofonda Mike Casey, bas gitarda Sébastien Beliah ve davulda Adam Zagórski’nin bir araya geldiği heyecan verici konser, 10 Mayıs’ta borusansanat.tv’de yayına giriyor.  

     

     

    ODA MÜZİĞİNİN USTALARI

    BORUSAN QUARTET

    ÖZGÜR AYDIN piyano

     

    BEETHOVEN Yaylı Dörtlü no.12, op.127

    FRANCK Piyanolu Beşli, Fa minör
     Yayın tarihi: 11 Mayıs 2025, 11.30

     

    Borusan Quartet bu konserinde oda müziği repertuvarına eşsiz bir dağarcığı miras bırakan Ludwig van Beethoven ve César Franck’ın çok sevilen iki eserini seslendiriyor. Konuk solist olarak da prestijli festival sahnelerinde adını duyurmuş piyanist Özgür Aydın’ı ağırlıyor. “Oda Müziğinin Ustaları” başlıklı bu konser, 11 Mayıs’ta saat 11.30’da borusansanat.tv’de olacak. Aydın Büke’nin, Nilay Sancar ve Özgür Aydın ile gerçekleştirdiği konser öncesi söyleşi ise 11.00’den itibaren yayında olacak. 

     

     

    “RUINS AND REMAINS”

    WOLFERT BREDERODE, MATANGI QUARTET, JOOST LIJBAART

     

    WOLFERT BREDERODE piyano
    MARIA-PAULA MAJOOR keman
    HANNELORE DE VUYST keman
    KARSTEN KLEIJER viyola
    ARNO VAN DER VUURST viyolonsel
    JOOST LIJBAART vurmalı çalgılar

    Yayın tarihi: 17 Mayıs 2025, 20.00

     

    Wolfert Brederode’nin, Edison ödüllü “Ruins and Remains” süitini vurmalı sazlar sanatçısı Joost Lijbaart ve Matangi Quartet ile birlikte seslendirdiği konser, 17 Mayıs’ta saat 20.00 borusansanat.tv’de yayına girecek. Konserden evvel Back on Stage (BoS)’in sanatçılarla gerçekleştirdiği konser öncesi röportaj ise saat 19.30’da yayında olacak. 

     

    BİFO & ENRICO PACE

    BORUSAN İSTANBUL FİLARMONİ ORKESTRASI

    ENRICO PACE piyano

     

    MOZART Sihirli Flüt Uvertürü

    SCHUMANN Piyano Konçertosu, La minör, op.54

    MOZART Senfoni no.38, Re Majör, K 504, “Prag”
     Yayın tarihi: 25 Mayıs 2025, 11.30

     

    Carlo Tenan yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın klasik müziğin usta isimlerinden Mozart ve Schumann’ın eserlerini seslendirdiği bu konser, 25 Mayıs’ta saat 11.30’da borusansanat.tv’de izleyicilerle buluşacak. Bu konserin solisti, hassas tuşesi ve başarılı tekniğiyle piyanist Enrico Pace. Aydın Büke ve Ali Pınar’ın gerçekleştirdiği konser öncesi söyleşi ise saat 11.00’den itibaren yayında olacak. 

     

    أحمد [AHMED] 

    “ULUSLARARASI CAZ GÜNÜ KONSERİ”

     

    PAT THOMAS piyano

    ANTONIN GERBAL vurmalılar

    JOEL GRIP bas

    SEYMOUR WRIGHT alto saksofon

    Yayın tarihi: 31 Mayıs 2025, 20.00

     

    1950’lerin sonunda caz müziğine Batı dışı ögeler katan kontrbasçı ve udi Ahmed Abdul-Malik’in bestelerini yeniden yorumlamak üzere bir araya gelen Pat Thomas (piyano), Antonin Gerbal (vurmalılar), Joel Grip (bas) ve Seymour Wright (alto saksofon), dinleyicilere benzersiz bir müzik deneyimi sunuyor. Ağır ritimler, minimal tekrarlar ve özgün senkoplarla bezeli müzikleriyle dikkat çeken grubun, Borusan Müzik Evi’ndeki bu konseri 31 Mayıs’ta saat 20.00’de borusansanat.tv’de yayında olacak. 

     

     

    Borusan Sanat uygulaması her an her yerde

     

    Doğrudan ve kolaylıkla erişilebilen bir bilgilendirme alanı sunan Borusan Sanat mobil uygulaması, AppStore ve Play Store’dan indirilebiliyor. Uygulaması üzerinden Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, Borusan Quartet ve Borusan Müzik Evi’nin sezon konserlerini incelemek, program bilgisine ulaşarak en güncel haber ve duyuruları doğrudan takip etmek mümkün. Aynı zamanda uygulama içerisinde konserlere ilişkin öncelik, ayrıcalık ve indirimler sağlayan üyelik programı hakkında da detaylı bir bilgilendirme bulunuyor. Ayrıca ilgili konser bilgisinin altında yer alan “bilet al” yönlendirmesi de bilet satın alma sürecini hızlandırıyor. Uygulama Radyo Borusan Klasik’e ve borusansanat.tv’ye tek tıkla doğrudan ulaşma ve dinleme imkânı da sunuyor.

     

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Küresel ve Yerel Ekonomi Gündemi Boğaziçi'nde Konuşulacak

    Küresel ve Yerel Ekonomi Gündemi Boğaziçi'nde Konuşulacak

    Boğaziçi Üniversitesi, 10-11 Mayıs 2025 tarihlerinde düzenleyeceği Finans Zirvesi 2025 ile Türkiye’nin önde gelen finans aktörlerini buluşturuyor. “Belirsizlik Çağında Finansal Dönüşüm” temasıyla gerçekleştirilecek zirve; para politikası, bankacılık, yatırım dinamikleri, finansal teknolojiler ve dijital dönüşüm gibi başlıklarda çok sayıda üst düzey ismi bir araya getiriyor.

    Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs’te yer alan tarihi Albert Long Hall’de iki gün boyunca sürecek zirve; Türkiye’nin finansal geleceğini şekillendirmeyi hedefleyen politikaların, uluslararası gelişmeler ışığında değerlendirileceği stratejik bir platform niteliği taşıyor.

    Türkiye’nin ekonomi yönetimi Boğaziçi’nde buluşuyor 

    Zirve, kamu ve özel sektörün üst düzey temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşecek. Finans Zirvesi’nin katılımcıları arasında; Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Merkez Bankası Başkanı Dr. Fatih Karahan, Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut ve finans, teknoloji ve iş dünyasından çok sayıda üst düzey temsilci yer alacak.

    Yüksek profilli katılımcılarıyla dikkat çeken etkinlik, Türkiye’nin ekonomi gündeminin sektörel ve kamu perspektifinden bütünsel biçimde ele alındığı nitelikli bir tartışma alanı ortaya koyuyor.

    Makroekonomik dengeler, bankacılık stratejileri ve finansal dönüşüm

    “Belirsizlik Çağında Finansal Dönüşüm” temasıyla gerçekleşecek zirvenin ilk gününde, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu, para politikaları, küresel sermaye akışları, bankacılık ve finansal teknolojiler gibi konular ele alınacak. 

    Zirvenin ikinci gün oturumlarında ise Türkiye sanayi ve enerji sektörlerinin değişen küresel finansal mimari çerçevesinde dönüşümü, iş dünyasının belirsizlik ortamında dayanıklılığı ve yatırım fonları başlıkları öne çıkacak. 

    Boğaziçi Üniversitesi’nden stratejik katkı

    Boğaziçi Üniversitesi, ulusal ve uluslararası medya organlarının yoğun ilgisiyle takip edilecek zirveyle bilgi üretiminde öncü rolünü sürdürüyor. Finans Zirvesi 2025, üniversitenin akademik, kamusal ve sektörel gündeme yön verme kapasitesinin de önemli bir göstergesi olacak. Akademisyenler, karar vericiler ve özel sektör temsilcileri; iki gün sürecek bu buluşma kapsamında ortak akıl üretme, stratejik fikir paylaşımı ve çok yönlü iş birlikleri geliştirme fırsatı bulacak. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi, Sermaye Piyasası Kurulu, Merkez Bankası ve Türkiye Varlık Fonu gibi kurumların üst düzey temsilcileri, Türkiye’nin küresel finans sistemindeki yeri ve hedeflenen konumlanması üzerine sunumlar gerçekleştirecek.

     

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Enerjisa Enerji ve Brisa'dan 4,8 MW'lık dev ısı pompası ile enerji verimliliğinde güçlü adım

    Enerjisa Enerji ve Brisa'dan 4,8 MW'lık dev ısı pompası ile enerji verimliliğinde güçlü adım

    Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden lider şirketlerinden Enerjisa Enerji ve sürdürülebilirlikte öncü adımlar atan Brisa, enerji verimliliğini artırmak için güçlerini birleştirerek önemli bir projeye daha imza atıyor. Daha önce Brisa’nın Aksaray’daki fabrikasında inşa edilen güneş enerjisi santrali ve ısı pompası projelerinde birlikte çalışan iki şirket, şimdi de Brisa’nın İzmit Fabrikası’nda, tasarruf ve verimlilik odaklı ısı pompası projesini hayata geçiriyor. Bu proje, çevre dostu ve tasarruf odaklı yapısının yanı sıra, Türkiye’de örnek sayılacak büyüklükte bir ısı pompası uygulaması olmasıyla dikkat çekiyor. Toplamda 4,8 MW kurulu güce sahip üç ısı pompasından oluşan sistem, enerji verimliliğini artırırken, çevreye duyarlı teknolojilerle sanayide sürdürülebilir çözümler sunuyor.

     

    Tasarruf ve sürdürülebilirlikte ilham veren bir örnek

    Brisa İzmit fabrikasında atık ısının geri kazanımıyla yaklaşık 6.000 hanenin yıllık ısınma ihtiyacına denk gelen 4,3 milyon m3 doğalgaz ve yaklaşık 55 bin m3 su tasarrufu sağlaması beklenen bu yenilikçi sistem, 6.180 ton karbon salımını önlemeyi hedefliyor. Enerji Performans Sözleşmesi (ESCO) modeli kapsamında geliştirilen proje, yatırım finansmanının tamamının Enerjisa Enerji tarafından karşılanmasıyla da fark yaratıyor. Şirket; enerji etüdü, detaylı analiz ve projelendirme süreçlerine ek olarak sistemin sürdürülebilir şekilde çalışmasını sağlamak için bakım, onarım ve performans takibini de sözleşme süresince sürdürecek.

     

    Türkiye’nin enerji dönüşümünde stratejik adımlar

    Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in karbon nötr hedeflerine ulaşma yolculuğunda en büyük katkıyı yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projeleri sunuyor. Atık ısının geri kazanımı, iklimlendirme, basınçlı havanın kullanımı, elektrik motorları, aydınlatma projeleri gibi enerji verimliliği uygulamaları ile birincil enerji yoğunluğu azaltılarak, kaynaklardan tasarruf ediliyor. 2030’a kadar 20,2 milyar dolar enerji verimliliği yatırımı planlayan Türkiye’nin sadece kamuda değil özel sektörde de birincil enerji tüketiminde yüzde 16 tasarruf sağlaması bekleniyor.

     

     

     

     

    Haluk Kürkçü: Üretim süreçlerimizi enerji verimliliğinde örnek uygulamalarla dönüştürüyoruz

     

    Brisa CEO’su Haluk Kürkçü, konu ile ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:  “Karbonsuzlaşma yol haritamız ve iklim geçiş planımız doğrultusunda, 2030 yılına kadar doğrudan emisyonlarımızı yüzde 56 azaltmayı hedefliyoruz Enerji dönüşümü, karbonsuzlaşma hedeflerimizin temelini oluşturuyor. Bu doğrultuda yenilenebilir enerji yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyor, üretim süreçlerimizde yeni nesil teknolojileri devreye alıyoruz. Isı pompası teknolojisini Aksaray’dan sonra İzmit fabrikamızda da başarıyla uygulamamız, sanayide enerji verimliliği adına örnek teşkil ediyor. Aksaray’daki uygulamamız, geçtiğimiz yıl İSO Yeşil Dönüşüm Ödülleri’nde birincilikle taçlandırıldı. Bu başarılar, sürdürülebilirlik yolculuğumuzda doğru adımlarla ilerlediğimizi gösteriyor. %100 yenilenebilir enerji hedefimiz doğrultusunda, sadece kendi operasyonlarımızda değil, tüm paydaşlarımızla birlikte sanayide sürdürülebilirlik dönüşümüne liderlik etmeye kararlıyız. Bu kapsamda Enerjisa Enerji ekibiyle hayata geçirdiğimiz bu değerli iş birliği için kendilerine teşekkür ediyor, birlikte attığımız bu güçlü adımı çok kıymetli buluyorum.”

     

    Pınar: Türkiye’yi daha güçlü bir enerji geleceğine taşımaya kararlıyız

    Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, sürdürülebilir enerji dönüşümünün artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunu vurgulayarak, “Enerji ithalatına bağımlılığımızı azaltmak, cari açığı düşürmek ve enerji arz güvenliğini sağlamak için yenilenebilir enerji yatırımlarını hız kesmeden sürdürüyoruz. Ancak sadece üretimi değil, tüketimi de dengeli hale getirmeli, birincil enerji yoğunluğumuzu düşürmeliyiz. Enerji verimliliği uygulamaları, işletmelere ve ülke ekonomisine anlamlı katkılar sağlıyor. Bakanlığımızın 2030’a kadar açıkladığı 20,2 milyar dolarlık enerji verimliliği yatırım hedefi sadece kamunun değil, özel sektörün de gündeminde olmalı. Bu yatırımlar sayesinde birincil enerji tüketiminde yüzde 16 oranında tasarruf hedefleniyor” dedi.

    “Bu dönüşüme Enerjisa Enerji ve Brisa gibi sektörünün öncü şirketleri olarak somut projelerle katkı sunuyoruz” diyen Pınar, “2022’de Brisa’nın Aksaray fabrikasına kurduğumuz güneş enerjisi santralini bu yıl 13 bin panele çıkararak genişlettik. Şimdi de İzmit fabrikasında 4,8 MW kurulu güce sahip ısı pompası projesini hayata geçirdik. Bu kurulu güç ile yaklaşık 6.000 hanenin yıllık ısınma ihtiyacına denk gelecek miktarda yani yaklaşık 4,3 m3 doğalgaz tasarrufu sağlayacağız. Bu proje, Türkiye’nin en büyüklerinden biri olma özelliği taşıyor. Attığımız her adım, ülkemizin enerji bağımsızlığına katkı sağlıyor. Enerjisa olarak bu dönüşümün öncüsü olmayı ve Türkiye’yi daha güçlü bir enerji geleceğine taşımayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • QNB Türkiye, 2025 yılına güçlü bir başlangıç yaptı

    QNB Türkiye, 2025 yılına güçlü bir başlangıç yaptı

    Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nin lider finansal kuruluşu ve Katar’ın en büyük bankası Qatar National Bank (Q.P.S.C.)’nin Türkiye’deki iştiraki olan QNB Türkiye, 2025 yılının ilk çeyreğinde de güçlü finansal performansını sürdürdü. Banka, dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve reel sektöre erişilebilir finansman sağlama alanlarında attığı önemli adımlarla Türkiye ekonomisine verdiği desteği kesintisiz devam ettirdi.

    31 Mart 2025 itibarıyla, QNB Türkiye’nin toplam aktifleri, 2024 yıl sonuna göre yüzde 13 artışla 1 trilyon 701 milyar 978 milyon TL’ye ulaştı. Aynı dönemde net krediler yüzde 9 artış kaydederek 952 milyar 428 milyon TL’ye, müşteri mevduatı ise yüzde 16 artış ile 957 milyar 141 milyon TL’ye ulaştı. Bankanın 2025 yılı ilk çeyrek net kârı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artış kaydederek 11 milyar 188 milyon TL seviyesinde gerçekleşti.

    QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, “Stratejik hedeflerimiz doğrultusunda büyümemizi sürdürürken, kaynaklarımızı verimli kullanmaya, riskleri etkin şekilde yönetmeye ve müşterilerimize değer katan çözümler sunmaya odaklandık.” dedi.

    Küresel ölçekteki dalgalanmaların piyasalar üzerinde etkili olduğu bu dönemde, Türkiye’de uygulanan sıkı para politikası ve mali önlemlerin ekonomide dengeleyici rol üstlendiğine dikkat çeken Ömür Tan, “TCMB’nin attığı adımlarla finansal piyasalardaki oynaklık sınırlanırken, Nisan ayında politika faizinin yüzde 46’ya yükseltilmesiyle para politikasındaki sıkı duruş pekiştirildi. Enflasyonda beklenen düşüşle birlikte önümüzdeki dönemde para politikasında kademeli olarak gevşeme olasılığı gündeme gelebilir.” ifadelerini kullandı.

    Bankanın dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarındaki çalışmalarına da değinen Ömür Tan, “Müşteri odaklı dijital çözümlerimizle bankacılığı her zamankinden daha erişilebilir hale getirirken, KOBİ’ler ve ticari müşterilerimiz için sunduğumuz ürünlerle reel sektöre sağladığımız desteği artırırken, dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarına sağladığımız finansman ile geleceği de şekillendiriyoruz.” dedi.

    QNB Türkiye’nin, 2024 yılında Karbon Saydamlık Projesi’nin (CDP) İklim Değişikliği ve Su Güvenliği Programlarında Global A Listesi’ne girerek uluslararası düzeyde takdir gördüğünü belirten Ömür Tan, bu başarının çevresel ve sosyal sorumluluk alanındaki kararlılıklarını yansıttığını söyledi.

    Sanayide yeşil dönüşümü teşvik etmek ve desteklemek amacıyla Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) ile başlatılan stratejik iş birliğine dikkat çeken Ömür Tan, 409 OSB ve 68 binden fazla firmayı kapsayan bu iş birliği çerçevesinde karbon salımını azaltmaya yönelik finansman çözümleri sunduklarını ve Dijital Köprü platformu üzerinden sanayicilere özel dijitalleşme hizmetleri sağladıklarını belirtti.

    İlk çeyrekte öne çıkan bir diğer gelişme ise Türkiye’de ilk kez yurtiçi yatırımcılara yönelik gerçekleştirilen 250 milyon TL tutarındaki sürdürülebilir bono ihracı oldu. Bu kaynak; yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve sosyal kapsayıcılık alanlarındaki projelere yönlendirilecek.

    Toplumsal etki alanında da çalışmalarını sürdüren QNB Türkiye, İhracatçı Kadınlar Derneği (İKADE) iş birliğiyle başlattığı “Kadınlar İçin İhracat Akademisi” ile 2024 yıl sonu itibarıyla 694 kadın girişimciye ulaştı. Ömür Tan, “Yüzde yüz memnuniyet oranıyla tamamlanan bu eğitim ve mentorluk programı, kadınların ihracat ekosistemine katılımını güçlendiren somut bir adıma dönüştü.” diyen Ömür Tan, kapsayıcı kalkınmanın öncelikleri arasında yer aldığını belirtti. 

    QNB Group: Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nde istikrarlı bir büyüme kaydederek 31 bine yakın çalışanıyla operasyonlarını sürdüren QNB Grubu, 5 binin üzerinde ATM ağıyla 900’den fazla lokasyonda hizmet vermektedir. Grup ayrıca, Brand Finance Magazine tarafından Orta Doğu ve Afrika’nın en değerli banka markası olarak gösterilmektedir. Grubun Türkiye’deki bankası olan QNB Türkiye, 31 Mart 2025 itibarıyla, 426 şube ve 12.037 çalışan sayısı ile faaliyet göstermektedir.

     

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı